Menu

Bak bir yıldız kaydı ve gökyüzü artık eksik…

kıftutdydry

Bazen tüm gökyüzünü alıp odama taşımak istiyorum. Ki odam küçücük, ben zor sığıyorum. Ama bazen bu gökyüzünü bile hak etmiyor insanlar. Onların yüzünü gördüğüm anda olur olmadık tüküresim geliyor, içimden küfür de ediyorum, yalan yok. Dokunarak iyileşebilseydi insanlar, bu parmaklarımı dünyaya feda ederdim. Çekinmem ki ben, ben insanlar için tüm yükü sırtlamayı kabullenmiş bir çocuğum. Yarım yamalak yaşadığım ne varsa bir kenara bıraktım. Çocuk, dünya her şeyi düşünecek kadar değerli değil. Bir mektup yazamadım sana. Yazsaydım oturur bir ömür ağlardık… Küçük bedeninde kocaman bir yürek saklıyorsun. Bırak uçsun, konacak bir dal bulsun. Bir kedi en fazla sana hayranlıkla aşağıdan bakar. Bir kuş tepeden senin için dünyanın en mükemmel sesini çıkartır. Bulutları saymıyorum bile! Bulutlar saçların nemli kalsın diye arada damlalar bırakır gökyüzüne…

Hayat bir döngüden ibarettir. Önemsediğimiz her şeyi düşün. Önemsenecek yanları yoktur aslında. Bir papatyayı görmezden gelebilirsin. Bir papatyayı niye görsün ki insanlar? İnsanlar, insanların bile farkında değil ve farkında olmadıkları hayatları mahvetmek için her gün dualar ediyor, silahlar üretiyor, kavgalar çıkarıyorlar. Anlamamayı seçenler, anlatmaya çalışanların duvarı! Aşılamıyor! Hem şairin bahsettiği bir duvar daha var aslında* :

baktım gökte bir kırmızı bir uçak
bol çelik bol yıldız bol insan
bir gece sevgi duvarını aştık
düştüğüm yer öyle açık seçik ki
başucumda bir sen varsın bir de evren
saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
yalnızlığım benim çoğul türkülerim
ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi

Ve sevgi bu güzel şairlerin güzel dizelerinde umutla beklerken, kendimizi karanlık kuyuların sevgisizliğine bırakıyoruz. Sevmiyoruz hiçbir şeyi. Sevemiyoruz. Çünkü ne kadar çok sevgi beslersek hayata dair, o kadar yaralanıyoruz. Evlerimizin kapıları o yüzden kilitli duruyor. Perdelerden ışık sızmıyor evlerin içine. Karşı apartmanın penceresinde denk geldiğin komşunun suratına kapatıveriyorsun perdeyi. Ufacık bir gülümseme bile yok yüzlerimizde. Mahremine tecavüz edilmiş gibi hissediyor insan! Neden? Neden bu kadar kötü bakıyor gözlerimiz? Neden kötüsü geliyor aklımıza? Ve güzel bakan insanları neden acımasızca hırpalıyoruz?

Bakarken gözlerimi alamadığım kadınlar, gözlerimi oymak istiyor şimdilerde. Ellerini tuttuğumda cenneti tasvir ettiğim eller, şimdilerde tökezleyip düşmem için sabırla bekliyor. Ve bilmiyorlar aslında düşüyorum, düştüm. Yere kapaklandım. Yüzüm çamura bulandı. İç kanamalarda boğuldu ciğerim. Şimdilerde beni tasvir edenler,  ölü bir bedenin sokaklarda dolandığından bir haber! Ama hayat bir döngüden ibaret… Cesedim toprakla nihayete erdiğinde, dünyanın dört bir yanında papatyalar açacak! And olsun başaracağım. Yüreğim milyonlarca papatya gücüne sahip benim. Yüreğim ağır hasarlardan ibaret. Ve hararet yapıyor bedenim.

Bazen tüm gökyüzünü alıp odama taşımak istiyorum. Odama taşımak istiyorum ve o anda bir yıldız kayıyor. Sanki bir mesaj alıyorum o an. Diyor ki; bu hayatta hiçbir şeye tam olarak sahip olamazsın. Bak bir yıldız kaydı ve gökyüzü artık eksik…

KorsanKalem 15.50 29.11.15  * Can YÜCEL’in Sevgi Duvarı Şiiri

Beğen  
Sonraki Yazı