Menu

Geceye Düşülen Notlar-6

Nihayetinde geceydi yani, çok da farklı değildi. Yaz gecelerinin dinginliğini seviyorum. Temiz olur yaz geceleri, pürüssüz.. Ağustosun ilk yazısını ayın yarısı bitmişken yazmak ve bunu size anlatabilmek oldukça zor ama bazen hiçbirşey yapmak gelmiyor içinden. İşte sanırım KK’da yazanların ortak sorunu bu. İnsanız ve sıkılıyoruz bazen, genelde..

Saat ne zaman 2 oldu ya!  Davulcu bambada bam diye çalmaya başlar birazdan..  Hep bir davulcuyla gezmek istedim sahur boyunca.. Ama istek olarak gursağımda kaldı.. Başka sahura.. Sol kolum fena halde kaşınıyor.. Ve farkettim de laptabım göbeğimle uyum gösterebiliyor. Bu göbekle başım belada! Yarın Yusuf’la derinlemesine bir İzmir turu planlamaktayız. 11 de teker döner.. Bu arada İzmirdeyim. Yuvamda yani.. Her zaman ki gibi sıcak ve huzur kokar bu şehir!

Kardeşim kocaman adam olmuş ya. Onun yaşına dönüp liseye yeniden başlamak isterdim. Lise hayatım çok iyi değildi, iyi  değildi.. Ama büyüdükçe büyümekten korkuyorum. Lanet olsun!

Twitter ortamına ısındım. Artık 140 karakterle bişeyler anlatacağım.. Ama ben KorsanKalem’i özledim. O yüzden yarından itibaren günde yazdığım yazı sayısını arttırma planları yapıyorum. Annemi özlemişim ya! Canım benim:)

 

Sistem yokoluşa gidiyor ama birileri varoluşla ilgili ahkamlar kesiyor. Güç ne kadar güç sağlar bir insana? Ve böbürlenengiller ne kadar güçlüdür şu bıkkın dünyada? Dünü unutup, bugünden bişey anlamıyorsanız, yarını düşünecek ne beyniniz vardır ne de algılayacak zekanız!!

Canım sıkılıyor ve sanırım 4 saattir oturduğum sandalye yüzünden popom baya acıdı. Yatmalıyım birgün daha bitti ve ben her zaman ki gibi zorluyorum. Nedir yani neyin inadı bu!

(hanidir yazmamanın abukluğu üzerimde üzgünüm ya da herneyse..)

KorsanKalem

 

Beğen