Menu

Güzel Bir Gündü…

Güzel bir gündü..Kahvaltı yaptık deniz kenarında bir mekanda.. Daha sonra birkaç küçük işim vardı. Onları hallettikten sonra. Balık tutmaya karar verdik.Kurucaşile’ye doğru yola çıktık.Gerçekten çok sisliydi. Yolda ilerlemek bile güçtü. Birkaç farklı yerde durduk.Balığın olabileceği ve piknik yapabileceğimiz bir yer olmalıydı.
Sonunda bulduk böyle biryer.. Yada öyle olduğunu sanıyorduk…

Bir kısmımız balık tutmaya çalışırken bir kısmımız da yanımıza aldığımız tavuk kanatlarını pişirdi.. Nihayetinde Özkan abi iki sazan yakaladı, yiyeceklerimizi yedik ve ayrıldık. Hava soğuyordu.. Dönüş yolumuz da gayet neşeli ve sisli geçti. Amasraya vardık. Üstümüz başımız çamur olmuştu. Onları değiştirip, yemek yemeye gittik,Hamam Kafe’ye.Birer büyük pizza yedik ve ayrıldık mekandan.Akşam da canlı müzik yapan iki yerden birine gittik. Diğeri yapmıyordu zaten bugün.. Koskoca mekanda iki masa müşteri vardı. Amasra küçük memleket vesselam.. Birkaç bira içip kalktık. Yine eve dönüyorduk…

Herkez bir köşeye takıldı, ağababalık sanalında gezinmeye başladı. Ben de çektiğim fotoğrafları düzenlemeye başladım. Birkaç güzel ağaç fotoğrafı yakalamışım..

Sonra bu nahoş boşlukta, bir ara facede biraz vakit öldürdüm. Keyfim yerindeydi ta ki Emre Abimin(Emre Gökdemir), paylaştığı yazıyı okuyana kadar:

“Şimdi sen ölüyorsun Libyalı çocuk. Senden on sene önce öldü Iraklı çocuk. Senden kırk sene önce Vietnam’da Nepal’de yandı bir çocuk. Senden altmış altı sene önce Hiroşima’da şeker yiyemeden öldü bir çocuk. Senden doksan sene önce öldü Anadolu’da beşikte bir çocuk… Şimdi sen ölüyorsun Libyalı çocuk Keşke, ama keşke parayı hiç bulmasaydı Lidyalı çocuk..”

Evet, bugün güzel bir gündü değil mi!? Herkez için mi diye sordum. Cevabı vermek kolay olmasa gerek ve bir o kadar da kolay! Yorucu, kırıcı, üzücü bir dünyada yaşıyoruz. VE bunların tüm sorumluluğunu yüklenmeyecek kadar adi yaratıklarız!
Evet bugün bir gerçek gün yüzünde; büyük devletler o topraklarda büyük oyunlar oynamaktalar! Afganistan,Irak,Tunus,Mısır,Libya,… Bunların liderleri”devrilen”, zamanında ABD ve onun taşeronlarıyla hep içiçeydiler! Şimdi sümüklü mendil gibi fırlatıp atıyorlar! Halk Demokrasi istiyor! Büyük yalan! Ezilmiş, koyunlaştırılmış, cahil hiçbir halk demokrasiden anlamaz! Ekonomiden çakmaz! Edebiyattan, felsefeden.. Anlayacakları tek şey dindir.!VE bu insanlara dini öyle bir öğretirsin ki, gönderilmiş olduğu söylenen kitapları dahi okumazlar. Birilerinin dedikleriyle yaşayacaklardır, o dini! İşte bugün cahilleştirilmiş ve öyle kalması istenen halkı öldürten; akıllı, sistemli çalışan ve yaptıklarını program dahilinde yapan-yavaş yavaş-, kılıfını uyduran, insan hakları deyip demokrasi deyip füzelerle, askerlerle gelenlerin yaptıklarının bir nedeni var! GÜÇ!

Yıllardır güçlüler ve hiç bırakmak istemiyorlar o koltuğu! İçine ettikleri dünyanın farkında bile değiller! Bugün Irak’ta olduğunuzu düşünün,Afganistan’da,Tunus’ta,mısırda,LİBYA’da,yakın gelecekteki İran’da! Orada çocuk olduğunuzu! Düşünmezseniz eğer yaşayacatır elbette aynı kaderi(kederi) çocuklarınız!

Bile bile lades oldu insanlar yılardır! Japonya! Deprem! Binlerce insan öldü.. Ve ölecek yakında! Ki nükleer santraldeki sızıntı hiç iç açıcı değil! Yani çoğu insan radyasyona maruz kalıp ölecek, yılarca etkileri hiç geçmeyecek, nesiller boyu kanser hastalıkları artacak! Bu yazı birşeyi hatırlattı, HİROŞİMA! Bugün Japonya! Yarın ? Söyliyeyim belki de MERSİN! İnatla, lades oluyoruz! Gözümüzü hırs ve büyüklük aşkı sarmış bir kere! Para için neleri satmıyoruz!

Ama yarınlarımız bu kadar ucuz olmamalı be arkadaş!!

KorsanKalem

Beğen