Menu

Ortaya Karışık-1

Test fotokopisi mi kaldı Allah aşkına? Önüme oturan genç, boynunu eğip yumuldu o adi fotokopi kâğıdına. Bu ensesi sivilceli bitikliği iyi biliyorum. Sanki günün tüm saatleri o denli yoğun ki, bu adi dolmuş yolculuğunu da faydaya çevirme derdinde. Oysa etrafta hiçlik gözler önüne serilmiş. O test kâğıtlarının simgelediği eğitim sisteminin çöktüğü, yiten dengelerimizin sürüklediği vicdansız bir karanlık kararlılıkla hükmediyor zihinlerimize…

***

Beş yüzüncü defa şehrin ortasındaki hastanenin önünden geçiyorum. Bahçesindeki ağaçlar baharı selamlamış. Çiçekler açmış. Mor gibi. Ya da değil. Sanırım renklerin de bir anlamı kalmıyor bir süre sonra. Boşaltılmış bir hastanenin bir anlamı olmadığı gibi. Belki de önümde oturan solaktestkolikkaygılısivilceli dostum da doktor olmayı düşlüyordur. Kim bilir, belki bir gün bu düşüne kavuşabilir de. Bu arada ağaçların çiçekleri koyu pembe bence… Ama rekabete açığım, yok mu arttıran?

***

Hafta spoilerlara, sabahlanan gecelere ve bir takım kararlara gebeymiş. Oluyor belli dönemlerde böylesi şeyler. Fazla takılmadan devam etmeli…

***

Doğumun sevincini de, ölümün kederini de fazla abartmamak lazım. Aslında her canlının en bilinen hikâyesi…

***

Yeni bir ayın merhem olmayacağını bile bile insani beklentilerimizle yine girdik mayısa. Belki her şey güzel olur ve şaşkınlık krizlerimiz bu sefer olumlu şeylere olur. Bu temennime mütemadiyen gülümsüyorum. Hayatta gülünecek şeyler bulabilmek de bir şeydir unutmayın!

***

İnsan biraz şey bu dünyada… Ne olduğunu varsın siz doldurun. Ben kuş cıvıltılarıyla selamlanan bir güne yumuyorum gözlerimi. 2 saat sonra günün anlam ve önemini sorgulamaya kaldığım yerden devam edeceğim. Ama o iki saat sakat işte. Çünkü huzurla uyumanın bedelini ödeyen milyonlar var bu gezegende… O yüzden karar veremiyorum hangisinin doğru olduğuna. Ki çok seçenek var. Yani ben diyeyim milyon, siz deyin milyar, onlar desin sen üç milyar yedi yüz elli milyon milyar. Durum tam “Fosso Necdat” durumu. Bu arada can sıkıntısına iyi gider dinleyin Ahmet Kaya-Yusuf Hayaloğlu mucizelerindendir.

***

E bu seferlik böyle olsun. Daha yeni başladık bitmez bu ortaya karışıklar. Dinleyen, okuyan varsa; irdelenecek mevzulara kafadan dalacağım. Biraz delilik ipsiz sapsız dönemlerim olarak geçsin kayıtlara. “Yaz kısım, korsan delirdi; tez vakit tımarlana!”

Beğen