Menu

..pahalı elbiseleri olmayanların dünyasındaki, abuk subuk haykırışlarımın kelimelere yansıma olayı..

Denize girdim çıktım, duş aldım.. Şuan bir bira yudumlamaktayım. Derin boşluklardayım. Sanırım bir depresyon.. Sevmem psikolojik buhranları ama oluyor işte! İnsanız nihayetinde. Küfürlü bir metin yazma isteğim var. Gelmişine geçmişine..

Yapmayacağım.. O kadar derine daldım bir sinüsleri boşaltamadım ya! Var mı bundan ötesi?  Neyse.. Ensemble Galatia adlı gurubun nazikliğiyle ruhumu dinlendirmeyi deniyorum. Anlamadığım dillerde söyleseler de, içime işliyorlar.. Çok da bilinen bir gurup değil.. Hep öyle olmaz mı zaten? Bir şarkıda dendiği gibi Hep sonradan gelir aklım başıma, hep sonradan sonradan..

Sikindirik bir hayat şu! (Sikindirik= Sakındırak’ın argoca söylenişidir. Sakındırak da askerde keplerin önüne takılan ince deri şerittir, ne işe yaradığı bilinmez!) Çıkıp bağırmak geliyor içimden. Çok sıradan bir davranış oysaki.. sol kulağıma su kaçmış bu arada..

Biz biryerlerde hata mı yapıyoruz? Sorgulamadan kalabalığın arasına karışmak mı yani marifet? Hiç sanmıyorum, değer yargılana karşı gelmek bence iyidir.. Sıradanlığın ve sıradaşılığın savaşıdır belki de bu.. Ya da kim bilir saçmalıyorum..

Fikret Kızılok’un seslendirdiği Güzel Ne Güzel Olmuşsun adlı eseri Gülay’ın türkü yorumuyla dinlemek şaşırttı beni ama, Fikret Abi’nin verdiği etkiyi vermiyor be abi.. Fikret Kızılok farklıymış, farklı bir ses bırakmış gönüllere..

Sıkıldım artık yalanlarınızdan,çıkarlarınızdan,falanlarınızdan,filanlarınızdan..  Gökyüzünden bir yıldız seçeceğim; oturup onu seyredeceğim..

KorsanKalem

Beğen