Usul usul yürüyorsun. Elindeki siyah poşetin içindeki şişeler birbirine vuruyor inadına. Sanki sokaktaki tüm pencereler senin aciz bedenini izliyor. Ve şişeler birbirine her vuruşunda sanki belediye, halka sokağa bakması için baskı yapıyor! Sense heybetli apartmanların yanında kendini daha bir ezik...
Bilinsin isterim ki; ben Turgut Uyar’ın kederli bakışıyım!
Sabitlenmiş Yazı
Süslü masalar, sandalyeler.. Çimlerin üzerine kurulu bir düzen.. Bir kısmı betonla kaplı.. Şık, cüretkar ve parlak elbiseler giyinmiş kadınlar.. Gömleğimin bağrı açık.. Lacivert pantolonum üzerime tam oturmuş.. Parmağımda hep taktığım yüzük ve bileğimde saatim.. Mutluluğu ölümsüzleştirecek fotoğraf makinem de...