Menu

Yolların kattıkları…

Sabitlenmiş Yazı

Uzun yollar beni hep sahil kenarına çıkardı. Geceleri uzun uzun seyrettim denizi. Kokusunu içime çektim. Her şehrin sahilinde ayrı bir koku çalındı burnuma. Garip aslında. Ama çok da önemli değil. Işıltılı dünyaları bir kenara ittim bu yolculuğun sonunda. Kıyıda köşede...

Değişir Dünya…

Sabitlenmiş Yazı

  Ve ben tüm bu çaresizliğe rağmen, bir çocuk gibi koca bir umut büyütüyorum bu dünyaya dair. Geçen her gün, yiten tüm insanlar ve olan tüm kötü olaylara rağmen hem de… Kırık bir şarkıya sığınıyorum tüm bu günahlardan. Kaldırımlardan aşağıya...

Papatya Hüznü

Sabitlenmiş Yazı

Sevdaya ve insana dair, Bir şeyler yazmak da zor bu devirde! Zira eksik, İnsanlığa ve sevdaya dair şeyler… Umutsuzluğa kapılmamak çocukların işi Oysa çocuklar bile, Henüz yaşamadan çocukluklarını, Hayat kavgasına atılmış! Rezil günlerden geçiyoruz, Her bir gün biraz daha utanıyoruz...

İzmarit yanıkları

Sabitlenmiş Yazı

Usul usul yürüyorsun. Elindeki siyah poşetin içindeki şişeler birbirine vuruyor inadına. Sanki sokaktaki tüm pencereler senin aciz bedenini izliyor. Ve şişeler birbirine her vuruşunda sanki belediye, halka sokağa bakması için baskı yapıyor! Sense heybetli apartmanların yanında kendini daha bir ezik...

Şehir Azabı..

Sabitlenmiş Yazı

Büyük şehirlere yüklenilen anlamların; küçük kasabalarda yitirdiklerimizin bir yanılsaması olduğunu hissediyorum. Koca bir denizin koca bir vapuru yuttuğu, insanların sokaklarında uyuduğu ve büyüklük kavramanın köşe başlarındaki pis çöp kutularının içindeki zamanından önce atılmış eşyalarla ölçüldüğü küçük bir ayrıntıdır büyük şehir...