Menu

Ve zamanı geldiğinde “ feleğin tekerine çomak sokarım”..

Öyle bozuktum ki aslında.. Yüzümdeki göstermelik gülüşlerle dolandım aranızda.. Öyle kırıktım ki, öyle dağılmıştım ki; her yana öyle saçılmıştım ki toplanmaya, durulmaya ve yeniden kurulmaya gücüm yoktu aslında.. Gökyüzü de meymenetsizdi ve toprak aynı kokmuyordu.. Öyle geceleri sabah ettim ki, ölmek neymiş denilesi zamanlardı.. Ve kıçımın üzerinde, tutarsız bir telefonun, bir kapının ya da çalabilecek her ne varsa o şeyin çalmasını beklerken; uyku nöbetlerine başlamaktan uzak duramıyordum.. Yarın aynı olacaktı, yarından sonra da aynı.. Dünden bir farkı yoktu bugünün ve gelecekten beklediklerim milyonlarca yıl uzaktaydı hala.. Yıllar kibrit çöpü misali harcanırken ömürlerimizde, yaşadıklarımız o ilk alevlenme ve sönmelerden öteye gidecek şeyler değildi.. Yüzlerce kutsal hikaye dinleyip, hayatımızın hiçbir anının kutsal olmayacak olması ne kadar kötü.. Kutsallığa bir süre sonra inanmak güç geliyor içime.. Kendimle çeliştiğim çok şey var aslında.. Ama en basit dinlerde bile çelişkiler varken, benim şahsiyetsiz ve değersiz kişiliğimin tam merkezindeki çelişkili durumlara niye hayret edesiniz ki.. Oturmaktan kıçım ağrıyor.. Sizin de olmuştur.. Herkesin olur.. Zengin göt, fakir göt, deli göt akıllı göt diye bir ayrım yapmaz göt ağrısı.. Herkese en az bir kere uğrar ve ne yaparsanız yapın geçiremezsiniz.. Uyuz bir it gibi sırıtıyorum.. Adaletten hep uzak olan sistemlerimizin göt ağrısını yalnız bir fakir sorunu yapamadığını görmek ne komik.. Dünyevi beklentilerin boğazıma yapıştığı aşikar ve ben bu durumdan yeterince rahatsızım.. Uykum da kaçtı ve uyumanın da götüne koyayım! Kendimi hastalıklı hissediyorum; zührevi, ölümcül, bulaşıcı, iltihaplı bir hastalığın ateşli krizlerini geçirdiğim hissiyatı bu.. İçimdekileri kusmalıyım.. Bağıra çığıra, devrimci söylemlerle fikirlerimi ortaya koymalıyım.. Ve sevgimi savunmalıyım.. Ama boğuluyorum.. Toplantılarda, anlamsız bir konferansta öldürülüyorum.. Patronun odasına her girişimde kanıma enjekte ediyorlar zehri.. Ve adım adım çürüyorum.. Kalbimin atışını bile işitemiyorum artık.. Dişlerim dökülüyor ve apandistim patlıyor o vakit.. Safra kesemi deşiyor bir müdür yardımcısı ve öğleyin edilen o beş para etmez muhabbetler ırzıma geçiyor..  Alaşağı edeceğim sistemlerin her dişlisini en ince ayrıntısına kadar öğrenmeliyim.. Ve zamanı geldiğinde “ feleğin tekerine çomak sokarım”..

KorsanKalem 20.05.13 00.03

Beğen  
Etiketler