Menu

Yanlış Giden Bir Şeyler Var…

müüüü

Ben her gün kendi kendime konuşuyorum. Genelde sorular soruyorum. En sevdiğim soru ‘Neden?’… Neden böyle? Neden değişmiyor? Neden kırık? Neden dökük? Neden yarım? Neden yaşıyorum? Neden? Neden? Neden? Bu her gün tekrarlayan soru ayinin sonunda, yaklaşık 3 saat hiç konuşmuyorum. Çünkü soruların bir cevabı olmalı. Cevaplar ise, hep can yakar bizim tarihimizde… Ya da cevapsız sorular biriktikçe, susmanın daha doğru bir eylem olduğu anlaşılır.

Yüzlerine baktığımda, yüzümün kırıldığı insanlar var benim. Omzuna dokunup tüm acısını içime çekmek istediklerimle dolu çevrem… Kurmaya çalıştığım düş, dünyanın dönüş hızına ayak uyduramayacak saflıkta. Olmayacak şeyler biliyorum. Tükenen her şeyin, ömrümü tükettiğini de! Ama saçlarımı döktüğüm bu yollardan, vazgeçmeyeceğimi de adım gibi biliyorum… Adım ise değişiyor bu sanallıkta. Adım bilinmez sohbetlerde anılıyor. Ve ben hiçbir sohbete katılamıyorum. Çünkü sevdiğim insanları bir araya toplamaya gücüm yok. Böyle bir dünya mevcut değil, ne yazık ki! Beceremedik şarkı tadında yaşamayı. Şiirler fısıldayarak başlamadı günümüz. Adi, saat alarmlarında yitirdik ince şeyleri… Ama olacaktır, ümidimizi yitirmedik henüz. Bir karınca saflığında taşıyoruz bir damla suyu bu koca yangına…

İyi insanlar tanıdım. Tanıyorum da hala. Ve bu beni umutlandırıyor aslında. İyiye dair… Ama iyi olan herkes umutsuz… Umudunu yitirmenin kötü şey olduğunu söylüyor Nazım Hikmet, hapiste… Demir parmaklıkları görmesek de, çevremizi kuşatan bu zindanda; umudumuzu yitirmemek gerek. Hayata dair söyleyecek sözlerimiz var!

Geçenlerde iyiliğin neden kaybettiğini anlattım bir dostuma. İyilik ve iyiler; öyle dolambaçsız yollardan, gerçek ne ise onu söylüyorlardı. Hiç çekinmeden, planlamadan, hainlik etmeden… İyiler, tertemiz bir hayatın düşünü kurup; onu var etme telaşındaydılar hep. Ama kötülerin sözlerine baktığımızda işler değişiyordu. Söyledikleri sözler nereye çeksen oraya uzuyor, bugün kara dediklerine yarın beyaz diyorlardı. Böylece her şeyin içinden sıyrılıp, nihayetinde gücü elinde tutuyorlardı. Ama iyilerin güçle ilgili bir dertleri olmadı hiç… Hep paylaştılar… Sevgilerini, paralarını, emeklerini, ekmeklerini, neyleri varsa bölüştüler kardeşçe. Çünkü iyilik bunu gerektirirdi. Bir hayvanın dostluğu, bir fidanın büyüyüşü, bir çocuğun gülüşü, bir yârin sıcaklığı yetti iyilere. Ötesini istemediler hiç.

İşin garip yanı herkes ölecek bu hayatta. İyiler de kötüler de… Bizi bu karanlık odalara, bu mutsuzluğa, bu yalnızlığa, bu umutsuzluğa hapsedenler de ölecek. Neden sorusuna veremediğim cevapların başında da bu durum geliyor. Yani hepimiz öleceğiz be abi; neden bu hırs, bu kin, bu güç tutkusu, bu savaş? Oturup kanımızı akıtacağımıza; muhteşem bir dünya yaratabilmek çok mu namüsait?

Yanlış giden şeyler var! Ve kimse düzelmesi için en ufak bir adım atmıyor. Yıllar yılı yanlış giden o şeyler yüzünden; eziyetler çekiliyor, insanlar katlediliyor, hayvanlar ölüyor, doğa mahvediliyor, dünya delik deşik ediliyor ve hiçbir değerin bir anlamı kalmıyor. İnsanın canı, paranın gücü karşısında her geçen gün değer kaybediyor! Cepleri dolu patronlar hakkında; ne kadarla başlayan cümleler kurmanın alçaklığına bile düşülüyor! Ne kadar hayırseverdi, ne kadar iyi insandı, ne kadar oydu, buydu! Bu dünyada açlıktan ölen tek bir kişi bile varsa, o patronun ne kadar dallama olduğu hakkında cümleler kurulabilir sadece! Bundan ötesi, paranın ağababalarına yardım ve yataklıkla yargılanır benim mahkememde!

Ölümlerin; zaferle anıldığı bu dünya, benim dünyam olamaz! Ben adaletin temizliğine sığınacağım bir dünyayı düşlüyorum. Gece saat kaç olursa olsun; kadınların, çocukların, erkeklerin, hayvanların aklınıza ne geliyorsa onların, rahatça ve özgürce dolaştığı sokakları istiyorum! Ahlakı bir kin yumağı haline getirmiş kibir budalalarının olmadığı bir dünyayı bekliyorum. Sevginin bacak arasına indirgenmediği, azgın ve sapkın beyinlerden arındırılmış bir dünyayı resmediyorum! Olmaz mı sizce? Olamaz mı? Bu kadar mı yitirdik ümitlerimizi? Şans bir kere olsun gülmeyecek mi iyilik adına? Bir kere de o feleğin çemberinden iyilik geçemeyecek mi sizce?

Yanlış giden bir şeyler var! Neden?

KorsanKalem 28.01.16 01.10

Beğen  
Sonraki Yazı