Menu

Ebeveynin Çöküntüsü

Ebeveynin Çöküntüsü

Yaşça büyük olmanın, belli bir birikime sahip olmayı sağladığı bir gerçek… Yaşanan hastalıklar, kayıplar ve deneyimlenen onlarca yılın ve olayın; kişinin gelişiminde öyle ya da böyle etkili olduğu herkes tarafından bilinir. Bu durum yüzlerce yıllık Anadolu kültüründe; ataların, ninelerin, dedelerin, annelerin ve babaların bir otoriteye dönüşmesini, bir öğretmen kimliğine bürünmesini ve bir makama oturmasını doğal olarak sağlamıştır.

Çağ değişiyor, dünya yüzölçümü olarak aynı kalsa da kültürlerin, bilgi seviyelerinin, çeşitliliklerin ve teknolojideki gelişimin akıl almaz boyutlara ulaşması; ebeveynin yıllar boyunca süren otoritesini ciddi anlamda sarsmıştır. İşte bu durum; yani otoritenin sarsılması, bizim gibi geleneksel toplumlarda kuşaklar arasında derin bir boşluk yaratmaktadır. Eskiden köyde ekiliş yapan bir ailenin evladı, her şeyin sonunda yapılan anız yakılmasını hiç sorgulamadan uygulayabilirken; günümüzde bu uygulamanın yanlış olduğunu bilip buna karşı gelecek pek çok genç olacaktır. Elbette yılların verdiği güçle otoritesine zeval getirmek istemeyen ebeveyn, buna benzer haklı karşı çıkışlara çoğunlukla vereceği tepkilerle iletişimin kapılarının kapanmasına sebep olacaktır.

Çağımızda, gençlerin bilgiye ulaşmadaki sınırsız kaynakları otoritenin yön değiştirmesine, yılların ebeveyn deneyiminin hiçe sayılmasına ve ebeveynin bilgelik makamından inmesine sebep olmuştur. Bu ne yazık ki tehlikeli bir yapıdır. Çünkü yılların deneyiminin bir önemi kalmamıştır. Özellikle genç bireylerin bilgisel olarak donanımı ve dünyaya ulaşımdaki sınırsızlık, ebeveyn deneyiminin göz ardı edilmesi sonucunu doğurmuştur. Bu deneyimsiz bilgi, öyle ya da böyle toplumsal bir çözülmeye, dağılmaya sebep olmaktadır.

Tüm bunlardan dolayı, çağımız ebeveyne büyük bir sorumluluk yüklemektedir. Belki de bu güne kadar omuzlarına yüklenen yüklerden daha ağır olan bir yükle karşı karşıyadır. O yük de çağı yakalama sorumluluğudur… Bu zamana kadar salt deneyimle yürütülebilen bu ağır makamın bilgi seviyesini bu çağın gerçekleri üzerine kurması gerekmektedir. Belki de toplumsal kırılmanın bu denli sert olmasını engelleyecek tek davranış – eylem de budur. Yani ebeveyn, geçmişi bildiği kadar bu günü de algılamalı, bilgi seviyesini bu günün gerçekleriyle arttırmalı ve genç kuşaklara geçmişle bugünü harmanlayıp sunabilmeli; günümüz sorunlarını ve gelişmelerini de yakinen takip etmelidir. Bundan farklı bir tavır, yaşanmakta olan kopuklukların büyümesine ve onarılmaz bir toplumsal yaraya dönüşmesine sebep olur…

Ebeveynin çöküntüsü, bir toplumun geçmişinin silinmesine, bu günün deneyimsiz bilgi ve uygulamalarına değer verilmesine sebep olur. Ancak doğru olan; deneyimin ve bilginin bir arada olması ve bu iki önemli gücün birbirini destekleyerek ilerlemesidir…

İnstagram hesabımı da takip edebilirsiniz.

Ebeveynin Çöküntüsü

Beğen  
Önceki Yazı