Menu

Hava Çok Soğuk ve Ben Seni Çok Seviyorum

Sabitlenmiş Yazı

Soğuktu, Ortalama her evin bacası tütüyordu.. Belki de bir tek bizim evlerin tütmedi bacaları, Ve geceler boyunca titreyişlerimizin ardından, gelen bir bahar gibiydi sevgilerimiz.. Seviyorduk işte.. Aşkın büyüsüyle yatıp, sevda rüyalarıyla uyanıyorduk.. Dışarıda hala fırtına esiyordu, Birileri hala içiyordu, Biz...

Sararmıştı yapraklar, benim hüznümden midir?

Sabitlenmiş Yazı

İğreniyorum insanların yaptıklarından.. Kendimden iğreniyorum, çevremde olan her şeyden nefret ediyorum.. Gün ışığından, gecenin karanlığından..  İçtiğim biradan, içmediğim sigaradan nefret ediyorum.. Anlamıyordu hiç biri beni.. Ben her şeyi anlamaya çalışırken, hiçbiri beni anlamıyordu.. İyi bir çocukluk geçirmiştim.. Zorlu yıllarım olmuştu.....

Kırık bir tabakta çorba içme telaşıydı yaşadıklarımız.. Ne doyduk adam akıllı, ne de masa temiz kaldı..

Sabitlenmiş Yazı

Değişemiyordu.. Hep aynı yaraları kaşıyor ve hep kanatıyordum, küçük bir çocuk misali.. Korkaktım belkide; yada bencil.. Hep aynı hataları yapıp hep aynı yataklarda ağlıyordum.. Bir sürü denklemin ikileminde bir hayatı mahvediyordum.. Neden böyleydim ve neden aksilikler peşimi bırakmıyordu? Hiç bilmediğim...

Dünyanın Son Kahramanları

Sabitlenmiş Yazı

Bu keşmekeşlikte yabani otlar misali girdiler hayatlarımıza, Biz çay demlerdik, olmadı iki fincan kahve yapardık, Ve oturur karşılıklı içerdik.. Bu yolda yüreğimizi oyar gibi girdiler oyunlarımıza, Tavlada bir sen yenerdin bir ben, Beraberliğe yürürdük bu hayatta hep, Ve hırslarımız yokken...

Silinen Bir Yazının Ardından..

Sabitlenmiş Yazı

Koskoca bir sessizlik kaldı şehirden arda kalan.. Ve henüz yeni kaplamıştı gökyüzünü bulutlar.. Böcek cızırtıları ve denizin bitmek bilmeyen uğultusuydu içime dolan.. Tek tük geçen arabaların mekanik sesleri olmasa ölmek için en mükemmel anlardan birisi olabilirdi.. Ama yaşarken mükemmele ulaşamamışken,...

Biliyorsun..

Sabitlenmiş Yazı

Birkaç hüzünlü şarkıydım ben, Sense gözyaşıydın.. Hep kavuşuyor, hep sevişiyor,  arada dövüşüyorduk.. Güneş eşlik ediyordu gülüşlerimize, Yağmur meydan okuyordu hüzünlerimize, Sonbahar geliyordu ayrılıklarımıza, Biz baharı düşlüyorduk.. Üzerimizde bir şey yoktu bulutlardan başka, Ve sen gülümsüyordun yanındayım diye.. Özgürce yaşadığımız ne...

Ölüm yazıları-1

Sabitlenmiş Yazı

Onca yılın biriktirdiği kirin yanında, ilk doğduğum günden baya bir eksik olmalıyım..  Ömür tüketiciler hayatın her köşesini işgal etmiş vaziyette olduğundan, çok da mücadele etme şansına sahip değiliz.. Gecenin dinginliğini kavramakta güçlük çeken çiftler geçiyor yanımdan.. Ve önümdeki çeşmeden su...

Sallama Çayın Buğusuyla..

Sabitlenmiş Yazı

O güzel kadınları, o yakışlı erkekler götürdü ve sokağa yalın ayak çıkan bir çocuk gibi çaresiz bıraktı bizi bu şehir.. Kumsala koştuk birileriyle.. Üstümüzde hiçbir şey yoktu.. Çırılçıplak özgürlüktü bize sunulan ve bileklerimize kadar kilitlenmişken bu dar boğaza lanet okuyorduk.....

Kadınlarımız..

Sabitlenmiş Yazı

Bir kadını sevmek; uzun bir yola çıkmak gibidir, ya da bir ameliyat masasına uzanmak gibi gelir, gider,döner, koşar, batar, çıkar, doğar yeniden..   Bir kadına sarılmak; güneşin o yaz sıcağıdır, bir özlemdir çocukluğumuzun sevinçlerine..   Bir kadına vurulmak; dokuz milimetrelik...

Düşerken omuzlarım çocukluğumda..

Sabitlenmiş Yazı

Böyle günlerde, kana kana susar bakışlarım.. Ve çığlıklar yankılanırken acil köşelerinde, Bir ölüm, bir kalım davasının tam ortasında, Kuytu bir köşede saklanır bulurum çocukluğumu.. Bir gece yarısı gelir ölüm, Bir gün ortası vurulurum, Bir sabah yelinde yeniden çığlıklar atarak açarım...

Ölmek hiç bu kadar ızdıraplı ve zor olmamıştı!

Sabitlenmiş Yazı

Ağızlarını doldura doldura nasıl uşaklık ettiklerini anlatıyorlardı.. Nasıl kabullendiklerini haykırıyorlardı sağa sola.. Anlamaktan, algılamaktan çok uzaktaydım her birini.. Akışını izlerken bir derenin, öylece süzülen balıkların saflığına gülümsüyorum.. Pek çok şey oluyor.. Dünya dönüyor.. Uyanıyoruz ya da uyuyoruz fark etmez.. Kulağımıza...

Mutsuzluğu en başından seçmek..

Sabitlenmiş Yazı

Doğarken mutlu değildik.. Yaşarken de öyle.. Mutlu da ölemeyeceğimizin farkındayız.. Yaşıyoruz.. Bir geminin sallantısında, bir trenin gürültüsünde.. Yaşıyoruz; sıcağında,soğuğunda.. Yaşında, gülüşünde yaşıyoruz.. Öylece izlerken gökyüzünü, tuhaf şeyler oluyor çevremizde.. Bir çocuk gülümsüyor misal ve bir ümit doğuyor içimizde.. Ektiğimiz çiçek...

Saçmalayan yazılardan biri..

Sabitlenmiş Yazı

Eskiden yazı araçları azdı, kağıt bulunmazdı ve yazacak ne çok şey vardı.. Şimdilerde kalemler,kağıtlar falanlar filanlar, yalanlar arttı, yazacak şey kalmadı.. Diyoruz da, dolu kitabevi var.. Habire osuruktan kitaplar basıyorlar.. Büyük bir mağazanın bir köşesine yığılıp bayatlamış besinlerden daha ucuza...

Bar geceleri..

Sabitlenmiş Yazı

Bunca kelime nasıl çıkıyordu ağızlardan? Ve bu sesler ne karmaşık! Her masada ayrı düzen, her masada ayrı dünya vardı.. Güzel kadınlar, çirkin erkekler, keller, basurlular ve bel fıtığından muzdarip enayiler.. Sol kolu kangren olmuş bir ihtiyar bile vardı.. Kimse öbür...

Bir el silah sesi duyuldu, karanlıkta..

Sabitlenmiş Yazı

Bazen arka arkaya sıralanan felaketleri sadece izliyorum.. Uykusuz, yorgun ve beş parasızlığımla dimdik yürümeye çalıştığım sokakları anımsıyorum.. Umurlarında olmadığım kesindi, benim de umursadığım söylenemezdi.. Kadınlar biraz daha güzel, erkekler ise biraz daha yakışıklıydı hepsi bu.. Alnımdaki çizgileri, saçlarımdaki akları ve...

Darmadağınık..

Sabitlenmiş Yazı

Denizin serin sularında uslandırıyordum bedenimi.. Bir ara uyumuşum, genelde böyle olur.. Sızar kalırım yani.. Bir süre yüzerek yorarım kendimi ve sahile vurdum mu bir balina gibi, sıcağında etkisiyle oracıkta uyurum bir ölü gibi.. Sıcak düşler görürüm o vakit, suların aktığı...

Bu kalplerde direniş(diriliş) vardır!

Sabitlenmiş Yazı

Parlak ayakkabılarıyla gelmişlerdi.. Tiril tiril takım elbiseler giymişlerdi.. Ve kolonya kokuyorlardı.. Parlak saçları ve yüzleri vardı.. Kısa heriflerdi.. Kalın cüzdanlar taşıyorlardı.. Konuştukları tek şey işti.. Paradan başka bir düşünceleri yoktu.. Öylece geliyorlar, yiyip içiyorlar, ceplerini doldurup başka yerleri zaptediyorlardı.. Yanlarında...

Çalıntı bir kalemle yazılanlar..

Sabitlenmiş Yazı

Akşamüstü duramadım evde.. Nedenini bilmiyorum.. Deniz kenarındaki bir banka attım kendimi. Denizin o ürkek çırpınışlarının verdiği huzuru tadıyordum.. Bank sıradan bir banktı işte.. Hemen arkamda metal spor aletleri vardı. Yürümekten aciz bir sürü insan salak salak hareketler yapıyorlardı o aletlerle...

Hiç bilmiyorum..

Sabitlenmiş Yazı

Her yanı toz sarmış bir evin içinde yaşam savaşı veriyordum.. Her şey; ben de dahil, pisti.. Kendi kokumdan iğreniyordum ki zaten kendimden iğrendiğim gerçeğini yüzüme vurmak için pis kokuyordum.. Tırnaklarım eğri büğrüydü, hayatımın da bir farkı yoktu tırnaklarımdan.. Hiç bu...

Teşekkürler Türkiye, her nerede uyutuluyorsan!

Sabitlenmiş Yazı

                Sıkılmıştı yumruklar.. Üniversite okuyan yüzlerce cılız genç bir bütün olmuştu.. Ve karşılarında zırhlı birlikler vardı.. Kasklarının altından pis pis sırıtıyorlardı.. Yüzlerce genç ”özgürce” okumak adına çıkmıştı sokaklara.. Ve hükümetin eğitim politikasını eleştiriyorlardı.. Gençliklerinin...